"DİL VE EDEBİYAT, HER GEÇEN AY NİTELİĞİNİ ARTIRIYOR"

İyiden iyiye edebiyatın merkezine yerleşen “Dil ve Edebiyat”, ortamdaki başıboşluğa ciddi mânâda müdahalede bulunmaya devam ediyor. Bu bilinçle Aralık ayında da okurla buluştu. Üzeyir İlbak’ın genel yayın yönetmenliğine gelmesiyle yükselişe geçen dergi, Aralık sayısında da nitelikli şiir ve eleştiri metinleriyle göz dolduruyor. Üzeyir İlbak, genel yayın yönetmenliği döneminde derginin adeta çehresini değiştirdi, hızla mesafe kat etmesini sağladı. Bunda, Üzeyir İlbak’ın dergiye Zafer Acar’ı editör (şiir) olarak çekmesi büyük rol oynadı. Sezai Karakoç’a yakınlığıyla bilinen Zafer Acar, geçmişte Yedi İklim dergisini de şiir editörlüğüyle sırtlamıştı. Yedi İklim sayfalarında birbirinden nitelikli ve hacimli şiirler yayımlamış, farklı kuşaklardan şairleri bir araya getirmiş, bunların yanında pek çok genç şair-öykücü yetişmesini sağlamış, böylece dergiyi bir edebiyat merkezi haline getirmişti. “Dil ve Edebiyat” dergisini de daha şimdiden bir cazibe merkezi kıldı o, öyle ki onun varlığı sayesinde, “Dil ve Edebiyat”ta Osman Serhat’tan Celal Fedai’ye, Erkan Kara’dan Yeprem Türk’e ve 2010 kuşağından şairlere rastladık.
       “Dil ve Edebiyat”, Aralık sayısının kapağına Hilmi Yavuz ile gerçekleştirilen söyleşiyi taşımış: “Hakikat Boşluğu”. Bu sayıda Hilmi Yavuz’un “Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği”nde yaptığı “Din ve Medeniyet, Dil ve Kültür İlişkileri” başlıklı konuşmasının metniyle ve onunla yapılan söyleşiyle karşılaşacaksınız. Hilmi Yavuz, gerek konferansında gerekse de söyleşide, merkezine geleneğimizden kopartılışımızı ve bunun bize yaşattığı yıkımları irdelemiş. Kapaktaki sözüyle, “Hakikat Boşluğu”yla niteliyor, Hilmi Yavuz yaşadığımız yıkımı.
       Dergi, “Dil ve Edebiyat” imzalı başyazıyla açılıyor, bu yazıda Tanzimat sonrası “Batıcı” aydın tipinin tahlili yapılmış, onun açmazları dile getirilmiş ve Sezai Karakoç model gösterilerek asıl ihtiyaç duyduğumuz münevver portresi çizilmiş. Bu yazıyı “yerli münevverin kılavuzu” olarak da okuyabiliriz. Ömer Lekesiz’in “Din ve Sanat Arasındaki Köprü: Mırcea Elıade” başlıklı eklektik yazısı ise bize Turan Koç’un nitelikli yazılarını hatırlattı, akademik-ansiklopedik yazı okumak isteyenlerin dikkatine.
      Şiir sayfalarında ise Zafer Acar’dan iki çarpıcı şiir yer alıyor; ayrıca gene onun yetiştirdiği Selim Sina Berk, Umut Koç, Salih Turcan ve Turgay Demirel gibi yeni kuşak şairlerin şiirleri de nitelikleriyle göz dolduruyor, şiir okuruna sürprizler vaat ediyor. Öte yandan Asım Gültekin’in “yirmi” kelimesini inceleyen etimolojik çalışması, Özkan Özgür’ün mizahi denemesi ve Güray Süngü'nün öykücülüğü ve romancılığını ele alan yazılar da okunmalı.
       
      Aykut Nasip Kelebek

 

 

 

             

 

 

Yorum Gönder

0 Yorumlar