MUSTAFA MUHARREM'İN İŞLEVSİZ "KÖPÜK"Ü
“Dikkat
Köpük”, Mustafa Muharrem’in beşinci şiir kitabı, bir de “Şiir Fiilleri Hakkında”
isimli eleştiri kitabı var Mustafa Muharrem’in. 1968 doğumlu bir şair için iyi
bir üretkenlik göstergesi. “Dikkat Köpük” yeni yılın ilk şiir kitaplarından, “Okur
Kitaplığı” aracılığıyla geçtiğimiz Ocak ayı itibariyle kitapçı raflarında
yerini aldı. Şair, okurunu, ortalama bir hacimde, 62 sayfada, 14 şiirle selamlıyor.
Kitabın
adından da anlaşılacağı üzre Mustafa Muharrem, provakatif söylemlerde bulunmayı
seviyor. Muharrem’in şiirinde bu nedenle
‘kösnümüş tüfek’, ‘imge haydutu’, ‘kemanı deştik’...gibi kışkırtıcı sıfat ve
isim tamlamalarına, fiillere sıkça rastlıyoruz. Belki de Muharrem, şiirine
fazla imge kullanmanın getirmiş olduğu naifliği saklayabilmek için epik bir
hava katmaya çalışıyor bu tip söylemlerle. Şayet amacı gerçekten buysa, bunu gerçekten
başardığını söylemeliyim.
Mustafa
Muharrem, üniversitede Türk Dili ve Edebiyatı tahsili yapmış. Ben de kendimi Muharrem’in
şiirini okurken çoğu zaman sığ bir edebiyat akademisyeni gibi hissettim. Daha
doğrusu “Dikkat Köpük”teki şiirler böyle hissetmeme neden oldu: "Hırkalarımız
küstah/kaşıkladığımız
çorba sinirli/ su
tabancası kadar ciddi görünmek uğruna/ (...)"
Şair,
kitabın genelinde yukarıda alıntıladığım mısralar gibi teşhis sanatından hiç
vazgeçmeksizin görüntüler oluşturmaya çalışmış. Bu durum yer yer okuyucuyu
renkli bir masal dünyasına sürüklerken yer yer de okuyucu için yorucu bir okuma
çabasından başka bir şey ifade etmiyor.
Evet, kabul etmek gerekir, Mustafa
Muharrem imgeci bir şair. Bu saatten sonra bundan vazgeçecek de değil. Vazgeçmesi
de gerekmiyor tabii. Ayrıca onun yapabildiği bu. Ancak ona imge kurma hususunda
neredeyse usta diyecekken, o bu olgunluk yaşında hâlâ ‘hata’ yapmaktan geri
durmuyor. “Dikkat Köpük” şiirinden şu iki dizeye bakalım: "girince
işin içine diyez gecelerden/ kapkara
bemol mırıltılara,"
Şair
diyez gece ve bomol mırıltılar derken ne demek istiyor acaba. Bildiğim kadarıyla Bemol kelimesi Fransızca
bémol kelimesinden gelir ve müzik pesleştirme işaretidir. Diyez kelimesi de
Fransızca diése kelimesinden gelir ve müzik inceltme işaretidir. Kelimelerin
anlamları buradayken tekrar düşünmek gerekiyor. Acaba yukarıdaki mısralar ile
Muharrem ne demek istiyor?
Anlayamıyorum. Şayet sürrealist bir tavır ile kelimelerin, manalarının
üstüne çıkması gibi bir durum söz konusu olsa takılmayacağım bu kelimelere,
ancak böyle bir durum da yok ortada. Mustafa Muharrem’in çoğu cümlesinden bir
anlam çıkarmak mümkün değil. Şiirler kendini bu kelime cambazlıkları nedeniyle
karmaşık birer yapı haline getiriyor. Sonrasında kötü bir çeviri şiir tadı
bırakıyor okuyucunun damağında.
Bilindiği üzre Türkiye’de 50’lerden
sonra hızı artan modernleşme süreci açık bir biçimde bütün sosyal yaşamı alt
üst etti. 80’lerde gördüğümüz dünya ile 90’lar başka, 2000’lerin başı başka
iken sonu bambaşka bir hal aldı. İşte bu karmaşa (ne kadar çaba harcamış da
olsa), birçok kuşağı harcama hususunda çok acımasız davrandı. Bu sürecin
şiirimizde de bir yansıması oldu elbet. Şayet 90 kuşağı şairlerinin hükmü tam
olarak verilmiş sayılmaz, ancak Mustafa Muharrem son şiir kitabı “Dikkat Köpük”
ile bu sınavdan geçemeyeceğini göstermiş oldu.
Bir şiire eleştirel bakışla
yaklaşmanın, beğeniler üzerinden yapılmasının sakıncalı olduğunun farkındayım.
İşte kimileri papatya sever kimileri gül. Sebebi yoktur pek fazla. Bu sebepledir
ki şiir eleştirisinde esas aldığım öncelikli unsur, beğeniler yerine şayet
varsa şiirin içerisindeki devrimcileştirilmiş unsurlardır. İş böyle olduğunda
ortaya büyük eser konulmuş konulmamış, şu şiir iyi şu şiir kötü meselesinden
çıkıyor mesele. Cemal Süreya, “Turgut Uyar’ın Girişimi” adlı yazısında: “Ahmet Muhip Dıranas, Ahmet Hamdi Tanpınar
ortaya çok güzel yapıtlar koymuş sanatçılardır, ama ne kendi günlerinde ne de
daha sonra bir işlevleri olmuştur. Buna karşılık Orhan Veli’nin büyük bir
yapıtı yoktur ama büyük bir işlevi vardır.” der. Bu bağlamda Mustafa Muharrem’in şiirinin
beğenilip beğenilmemesini önemsemiyorum.
Bütün bunlar doğrultusunda Muharrem’in işlevsiz bir şiir yazdığı
kanısındayım. İyi ya da kötü demiyorum, orası okurun meselesi. Zaten şiirin
hakkını hem okurun hem de zamanın vereceğinden hiç şüphem yok.
Son
olarak amacımın Mustafa Muharrem’i yermek olmadığını belirtmek isterim. Çünkü
ancak gelişmeye açık olan şairlerin biraz kızdırılarak eleştirilmesi
gerektiğine inanıyorum.
Selim Sina Berk
Selim Sina Berk
0 Yorumlar