TETKİKÇİ

ÖZGÜR EDEBİYAT DERGİSİNİ KINIYORUZ

Ali Haydar Haksal üzerine bir yazı gördüğüm için özellikle aldım ve karıştırdım Özgür Edebiyat’ı, almaz olaydım, dedim, evet Hüseyin Atabaş’ın “Şiir ne işe yarar?” yazısının ilk paragrafını okuyunca almaz olaydım, dedim. Niçin canım bu kadar sıkıldı? İşte, adı Hüseyin olan bu adamın kanımı beynime sıçratan sözü: “Eflatun’un ‘Devlet’inde de, Muhammed’ın ‘Kur’an’ında da bu böyledir, yani işe yaramaz bir uğraş olarak algılanır sanat ve şiir?” Allah’ın Kur’an’ına Muhammed’in demekle nereye varmaya çalışıyorsun, sayın saygısız Atabaş? İçine beşer eli girmiş Tevrat ile İncil’e bile bu şekilde yaklaşamazsın. Hakk’a saygın yok, bari Müslüman halka saygılı ol. Bu ne kendini bilmezlik ve bu ne cürettir. Özgür Edebiyat’ı, Marksist olmasına rağmen yıllardır takip ediyorum. Beni ve benim inancıma sahip okurları rahatsız etmeye hiçbir surette hakkı yok derginin. Ben bir edebiyat dergisi satın almışım; felsefe, devrim ya da ateizm dergisi değil. Saçma sapan yerden inanca yapılan saldırılar daha bir infial yaratıyor. Onca yıl halkımızın dini inancına saldırdınız da ne oldu, bilimde ilerlediniz mi, dünyayı yönetecek büyüklükte süper güç oldunuz mu, yeter artık, halkımızın dinini hakir görmeyi bırakın, çamurlaşmayın.

      Ha Danimarka’daki karikatür krizi ha yukarıdaki söz, ikisi arasında hiçbir fark yok bana göre. Bir ateistin dine bakışını biliyoruz zaten, sorun değil bu, düşünce özgürlüğü der geçeriz. Ama bunu göze sokarcasına yazılı olarak dile getirmek, her Müslüman’a kendi ev-içinde ana avrat küfredilmekten daha ağır gelir. Manevi değerlere saldırmasalar kimsenin ateistlere bir dediği yok. Rahatlık batıyor. Sonra bir tepki ile karşılaştıklarında ise kendi yaptıklarını unutuverip bana şunu yaptılar, bunu yaptılar diyerek feryad u figan ediyorlar. Kardeşim, sen de sazın bam teline dokunma. Niçin Salman Rüşdiliğe özenirsin? Bilmiyor musun, insanlık inanç yüzünden ne çok savaş görmüş.
      İşte bu ülkede yaşayan ateistler, saldırganlık yapmadıklarında huzur içinde yaşıyorlar. Ama olur mu, yerlerinde dururlar mı? Bu ülkeyi babalarının malı sanıyorlar. Hayır, bu toprakları Müslüman dedelerimiz fethetti, işgalden kurtardı, babalar ise miras yedi.          
      Atabaş, Kur’an’ın şiire bakış açısını da yanlış yorumluyor. Bu konu hakkında çok yazıldı, araştırma yapsa belki biraz aydınlanır, aydın kardeşimiz. Peh. 

Zafer Acar