BİZİM DENEMECİMİZ: ALİ ÇOLAK

Ali Çolak’ın “Şair Dediğin” adlı kitabı, adından da anlaşılacağı gibi şiir değil şair üzerine bir kitap; bu nedenle de onu yalnızca entelektüel çevreler değil, sıcak ve gösterişsiz dilini de göz önüne alırsak, edebiyatla ünsiyet kurmuş herkes keyifle okuyabilir. “Şair Dediğin”i okuyanlar, bu okuma sayesinde belki şiir görgülerini geliştirmeyecekler –kitabın amacı da bu değil zaten-, fakat -özellikle de Cumhuriyet dönemi- Türk şair-yazarını pek çok cephesiyle tanıyacak ve ayrıca Ali Çolak’ın Batılı entelektüelleri de kitabına dâhil etmesi sayesinde, iki farklı kültürün sanatkârlarını kıyaslama imkânı bulacaklar. Türk şair-yazarının yaşantısından dikkate değer kesitler sunan “Şair Dediğin”de, Oktay Akbal’ın şairler bağlamında yazdığı kitapları hatırlatan bir tat da var, ancak şu farkla ki, Akbal, şairleri onlarla hatıralarından yola çıkarak anlatıyordu, Ali Çolak ise daha ziyade kitabi bilgiler ve araştırmalarla ilerliyor, aramızdan ayrılmış kalemleri, Mansfield’e öykünerek, “Ah, Niçin Öldünüz” diye anıyor. Bu bağlamda, önümüzdeki dönemde, Ali Çolak'tan çağdaşı şairlerle ilgili hatıralar da bekleyebiliriz. Evet, denemecilerin şiirden olanca beslenmesine rağmen şiire gizli ya da açık burun kıvırmaya başladığı bir dönemde, Ali Çolak şiirin hakkını teslim ediyor ve okurları, şiirin arkasındaki girift psikoloji ve yaşantılarla tanıştırıyor; bizim dilimizde yeterli sayıda muadili olmayan bu kitabı, ilgililerine öneririm.

Aykut Nasip Kelebek

Yorum Gönder

0 Yorumlar