CUMHURİYET ŞİİRİNE KARŞI: SELİM SİNA BERK
Bütün Yağmur Dualarına: Amin
yağmur beton şehir istanbulda
tohumları doyurmuyor belki ama
ekmek olup konuyor
şemsiye satan
çocukların sofralarına
şimdi bu çocuklar………………
yürümeğe başlasalar……………
taa burdan allaha kadar………..
arada trafik lambalarında… ……
ön camlarını silerler kaderin.......
vicdan anlamak içindir…...........
sevgi sadık bir huy……………...
allahım ………………...
bu dünya nasıl bir çukur………...
anlaşılan çocukların yolları……..
yetmiş yedi tepeli şehirde……….
sarıgazi pendik sultanbeylinde….
hep yokuştur…………………….
tohumları doyurmuyor belki ama
ekmek olup konuyor
şemsiye satan
çocukların sofralarına
şimdi bu çocuklar………………
yürümeğe başlasalar……………
taa burdan allaha kadar………..
arada trafik lambalarında… ……
ön camlarını silerler kaderin.......
vicdan anlamak içindir…...........
sevgi sadık bir huy……………...
allahım ………………...
bu dünya nasıl bir çukur………...
anlaşılan çocukların yolları……..
yetmiş yedi tepeli şehirde……….
sarıgazi pendik sultanbeylinde….
hep yokuştur…………………….
…
(Dil ve Edebiyat
Dergisi, Temmuz 2013)
Bu şiirden
anlaşılıyor ki, genç şairler artık, cumhuriyetin dayattığı şiir anlayışını aşma
gayretindeler. Hatta diyebiliriz ki cumhuriyet şiirinin zıddına yol almaya
çalışıyorlar. Ters bir koşu şeklinde de adlandırabiliriz bunu. Gelecek şiirimiz
adına bir düzeltme eylemi olarak da okuyabiliriz.
Çünkü cumhuriyet tarihinde gerçekten cumhuriyet şiirinin eli yüzü düzgün
bir temsili yok. Tam bir tarifi de bulunmaz bu dönem şiirinin. Batıcı mıdır,
yerli midir, Marksist midir, dine mi dayanır? Belki hiçbirine dayanmaz, belki
birer parça olmak üzere hepsine yaslanır. O açıdan, cumhuriyet şiiri toplama
bir sanat gibi duruyor. Çünkü cumhuriyet şiiri her türlü etkiye açık bir
şiirdir. Bu da onun kendi enerjisi dışındaki enerjilerle var olmasına yol
açmıştır. Aslında sadece şiiri değil cumhuriyetin, kültürü de siyasası da
öyledir. Süresiz tesir, kültürün de sanatın da şahsiyete kavuşmasını
engellemiştir. Onun aslında kendisi yoktur, başkası adına yaşaması vardır. Ve
genç şair Berk’in şiir bilinci bunun farkındadır.
Genç kuşağın çok ilerisinde bir şiir yazıyor Berk. Yani şiir kumaşı oldukça
kaliteli ve hem de geleneksel. Selim Sina Berk’in, Amin şiiri öz ve yapı
bakımından dediğimiz gibi cumhuriyet şiirinin mahiyetine uygun düşmeyen bir
şiir. Son aylarda edebiyat dergilerinde yayımlanan en iyi şiirlerden biri
olmasını buna borçludur. Amin şiirindeki samimiyet, kendisiyle barışık olma
hali, hakikate yakın durduğu için tecrite uğramanın hisli sesi cumhuriyet
şiirinde yoktur. Belki Sezai Karakoç ve Cahit Zarifoğlu’nun şiirindekine benzer
Berk’in bu hali. İma, duruş, varmak istedikleri yer aynı. Ama şiirindeki mekan
ve ruh bakımından onlardan ayrılıyor, Berk. Şiir düşüncesi olarak da öyle.
İleri zamanlarda, Sezai Karakoç’un, şiir ve medeniyet bağlamında ne demek
istediği bu gençler sayesinde daha iyi anlaşılacak gibi. Diriliş’i
somutlaştıracağa benziyorlar, onlar. Cumhuriyet tarihi içerisinde düşünce
olarak cumhuriyet stilinin yaşanmadığı geleneksel ama güncel çizgiyi
kalınlaştırıp şiire cumhuriyetten dışa doğru bir eğilim kazandıracaklar. Son
yüzyılın hakim şiirini yazmayacaklar kısacası.
O halde cumhuriyet şiirini ne yapalım? E ona da sahip çıkmak isteyenler
var. Sevgili Ali Günvar, Tuğrul Tanyol mesela. Onlara verelim gitsin, derim.
Yeprem Türk
0 Yorumlar