Necip Fazıl, solcular veya sekülerlerin saldırısına
uğramasa gündeme gelmiyor; bu nedenle Necip Fazıl düşmanlarına teşekkür etmemiz
lazım. Büyük şahsiyetler, hem dost hem düşmana sahiptirler. Görünen o ki Necip
Fazıl dostları (talebeleri), iktidar sahibi olunca üstatlarını unuttular. Hedefe ulaştık, artık kanaat önderlerine
ihtiyacımız yok mu demek istiyorlar. Çok akıllılar ve kimseden akıl alacak
değiller. Hele de son aylarda yaşananlar, bunu apaçık ortaya serdi.
Başbakan Tayyip Erdoğan,
yerel seçimler sonrası yaptığı balkon konuşmasında medeniyet tasavvuru
vurgusunda bulundu, peki mihenk taşlarımızdan Necip Fazılsız bir edebiyat,
kültür ve medeniyet düşünülebilir mi? Öte yandan onun ocağında yetişmiş Sezai Karakoç
da isminden, karizmasından yararlanılan bir figür haline geldi. İskender
Palaların, Selim İlerilerin aldığı ödüllere layık görülmüş oldu. Mehmet Âkif, yarışmalar
şairi olup kaldı, fikirleri hâlâ Mısır sürgününden ülkemize dönemedi.
İktidarın bir medeniyet
tasavvuru olmadığı ortada. Cemaatsiz camilerle, TOKİ gibi minicik bir kütüphanesi
bile olmayan koca koca siteler inşa eden kurumlarla bir yere varılamaz. Roma ve
Antik Yunan, taştan yapılarla değil edebi ve felsefi inşalarla ayakta
kalmıştır. Bir medeniyet tasavvur edilecekse gençlerle edilir. Kültür, gençlerin
geniyle dirilir, hard-disklerle değil gençlerin beyniyle geleceğe taşınır. Ak
Parti iktidarı boyunca adam gibi, yerli, enerjik bir kültür bakanımız bile
olamadı. Yazık. Ben, 37 yaşımın çevresi ve görgüsüyle iktidara en az on kültür
bakanı önerebilirim. Yaşını başını almış nice abilerimiz var, kültür
meselelerinde hiç mi onlara danışılmaz.
İktidar
belediyeleri kültürle ilgili ne yapıyor. Hiç. Hâlâ seküler şairler -düşünürler
demeyeceğim, çünkü sekülerlerden düşünce adamı çıkmaz-, romancılar, öykücüler;
belediyelerin kültür faaliyetlerinde, üniversitelerde ve Milli Eğitim’de el
üstünde tutuluyor. Resim, heykel, müzik, sinema, bale vs. bunlardan geçtik;
İslami kesim olarak dünya çapında bir tek şiirimiz var, ona bile sahip çıkamaz
durumda iktidar. Kafasını ekonomiye, hazineye gömmüş bir şekilde paranın
medeniyetini yapıyor ancak, gıcır gıcır paralar dururken gençlerle niçin
ilgilensin.
Bunları sözde medeniyet
tasavvuru olan iktidara hatırlatmayı bir borç biliyorum, ve bilinsin ki hiçbir
düşünürün, sanatkarın iktidara ihtiyacı yoktur. Burada bir davadan bahsediyor
ve samimi olanlara sesleniyoruz. O kadar. Uyku çok derin, gençler hususunda Gezi
Olayları bile iktidarı uyandırmaya yetmedi. 2002’de iktidara gelenler, artık
yaşlandılar. İktidarın kesinlikle genç bir enerjiye ve yeni yüzlere ihtiyacı
var.
Necip
Fazıl demiştik, konuya dönelim. Bilindiği ve defalarca belirttiğim üzere Orhan
Veli, Cumhuriyet neslinin ilk yapma şairidir. Dönemin yeni rejimi gibi köksüzdür.
Köklerini Batı’da aramaktadır. Bugünkü manada tam bir sekülerdir. Abartıldı. Çok
abartıldı. Hem solcular hem İslami kesim tarafından. Akademisyenler ise kolay
bir şiirden kolay bir unvan elde etmek için ona sarıldılar. 2014, Orhan Veli’nin
yüzüncü doğum yıldönümüymüş, kitaplarını basan YKY, anısına İstiklal Caddesi’nde
sergi açtı. Kapitalist bir tutum bu, anlıyoruz. Peki iktidar partisi tarafından
yönetilen Küçükçekmece Belediyesi, büyük medeniyet tasavvuru için mi Orhan Veli
hakkında sempozyum yapıyor. 2014, aynı zamanda Necip Fazıl’ın 110. doğum yıldönümü.
Bakalım, Beşiktaş ya da Kadıköy gibi belediyeler Necip Fazıl hakkında sempozyum
yapacak mı. Daha acısını soralım, Küçükçekmece Belediyesi Necip Fazıl hakkında
sempozyum yapacak mı. Şimdi şu seslenişte bulunma zamanıdır: Kendinize gelin
beyler, kendinize gelin.
Zafer Acar
0 Yorumlar