“Dil
ve Edebiyat” dergisi, bu ay, bizleri “Mavera” hakkında yaptığı özel dosyayla
selamladı. Derginin kapağında da Aralık 76’da okurla buluşan Mavera’nın ilk
sayısının kapak baskısı var. Bir edebiyat dergisi olmasının dışında Müslümanca
düşünmenin önemli bir adresi Mavera. İlk sayıdan itibaren gelenekten aldığı
bilinci sayfalarına taşıyan dergi, zaman içerisinde düşünce geleneğimizin
taşıyıcılarından olmuştur. Dil ve Edebiyat’ın bu sayıyı Mavera’ya ayırmış
olması zamanlama itibariyle de önemli. Zira Mavera’nın çıkışında başrol oynayan
isimlerden birkaçı, dergiye ürünleriyle katkı verenler hatta dergi okurları
bile bugün bu dosyaya tanık olma şansına sahip. “Dil ve Edebiyat”ın kasım
sayısını okuyanlar, dosyadaki ürünler vesilesiyle “Mavera”nın içeriğini ve
işleyişini yakından tanımış olacaklar.
Yukarıda değindiğim gibi “Mavera”da
önemli bir rol üstlenen isimlere bugün ulaşabiliyor olmamız önemli. Bunun önemini
dosyanın omurgasını oluşturan söyleşilerde buluyoruz. Biri Rasim Özdenören
diğeri Atasoy Müftüoğlu ile derginin genel yayın yönetmeni Üzeyir İlbak
tarafından yapılmış bu söyleşiler. Bana özellikle Özdenören ile yapılan söyleşi
hayli keyifli ve konuşulacak gibi geldi. Sansüre fazla takılmamış görünen
havası ve Rasim Ağabeyin açık cevapları söyleşiyi samimi kılmış. Bu samimiyet
ne mi veriyor bize. Örneğin, “Mavera” ve “Edebiyat” dergilerinin isim babasının kim olduğunu
öğreniyoruz satırlar arasında. “Yedi güzel adam” dan ikisini Sezai Karakoç’tan
aktarıyor Özdenören ve de “Diriliş”teki ‘kıskançlık’ın hangi yönde yazarlara
etki ettiğini. Söyleşilerde Maveranın çıkış gayesi ve aşamalarını da bulmak
mümkün. Atasoy Müftüoğlu ile yapılan söyleşide ise siyasi ve aksiyoner “Mavera”nın
arka planından kesitler mevcut. Müftüoğlu’nun Mavera sürecine ve bugünümüze
değinen özel gözlem ve tahlilleri de ufuk açıcı ayrıca.Özel dosyada nitelikli yazılarla da karşılaşıyoruz. Nazif Gürdoğan’ın içten ve içerden yazısı, Üzeyir İlbak’ın manifesto bağlamında dergi çıkışlarını ve dergiciliğimizi panoramik bir bakışla inceleyen hacimli makalesi bunlardan ikisi. Ayrıca Zafer Acar’ın “Mavera”nın iddiasını ortaya koymakla beraber bu iddiaya destek olabilecek ürün niteliğine değinen ‘’Kompleksiz ve Komple Bir Dergi: MAVERA’’ başlıklı denemesiyle Aykut Nasip Kelebek’in “Mavera”nın entelektüel birikimini ele alan denemesi beraber okunmaya müsait. Bahtiyar Aslan’ın Mavera hikayeciliğini değerlendirdiği bütünlüklü makalesiyle birlikte Nurettin Durman, Ömer Lekesiz gibi yazarların da “Mavera”ya bakışlarını da okuyoruz “Dil ve Edebiyat”ın bu sayısında.
Dergide, dosya dışında Nurettin Durman, Celal Fedai gibi ustalık dönemlerini yaşayan şairlerle Mahmut Feyzi, Salih Turcan ve Turgay Demirel gibi genç arkadaşların da şiirlerini okuduk. Ustalar ve gençlerin iç içeliği az rastladığımız bir şey dergiciliğimizde. “Dil ve Edebiyat”ı bu açıdan da kutlamak gerek.
Abdullah İlhan
0 Yorumlar