TETKİKÇİ

İSMET ÖZEL ŞİİRİ BIRAKTI. TEOMAN MÜZİĞE DÖNDÜ: 

TABİAT BOŞLUK KABUL ETMİYOR

İsmet Özel şiiri bıraktı.

Bu haberi okur okumaz aklıma bir bırakma haberi daha geldi: Teoman müziği bıraktı. İsmet Özel güldüren söylem ve davranışlarına bir yenisini daha ekledi desek daha doğru olur aslında. Türklük üzerine ortaya attığı ürpertici tezlerle birlikte, Komünist olunmadan Müslüman olunmaz, Aleviler Sünnileştirilmelidir buluşları ile saçmalamanın sınırlarını hayli zorladı. İstiklal Marşı’nı yeniden bestelemesini de unutmak istiyorum artık. Saymakla bitmiyor bay Özel’in safsataları, komiklikleri. Tüm bunları yaptıktan, söyledikten sonra insanların karşısına çıkıp ciddi ciddi, “Ben şiiri bıraktım” da diyebiliyor sabık şair. Herhalde bunun üzerine gözyaşı dökmemizi beklemiyor. Hele ki Erbain’den sonra yukarıda sıraladığım söylemlerini hiç aratmayan şiirimsiler karalamışken.

Bay Özel bakınız jübilesinde ne diyor: “O günlerde ellerimi böğrümde koyan şiir uyarıcılarının şimdilerde artık kucağımdan taşmağa heveslendiği çağımda şiirime son veriyorum. Türkiye’nin bugün geldiği değil, getirildiği noktada şiirlerimi okuyabilecek narodnik kalmadı.” Giderayak insanı keyiflendiriyor İsmet Özel. Cem Yılmaz’ın, “Son şakasını yaptı” esprisiyle düşünüldüğünde daha da keyif verici.

Bu komediyi tamamlamak da elbette İsmet Özel’in işi. Şiiri bıraktım derken bile okuru düşünüyor ve bir “Veda Şiiri” (busesi) konduruyor Özel:

“ (…)

Sizceleyin lopu kıvır

Kıvır kıvrak beliyle

Sicimece ebeleme

Şıkırdatip gümlettiği

Ebegümecini

Hasta düşmeden

Yiyici canlı beden

Sahralara salınıp

Yekpare tutulamayıp

Paraylayarak

Havada pür par

Çala çalı çalımla

Serilip yere hak ile

Yeksan yekini

Kuyruksuzlaştırılıp

Bıraktı vatman kaptan

Cephane deppo tayın

Madı mı sayın mayın.”

Ha, İsmet Özel şiir bırakma performanslarıyla Teoman’la yarışırken, Solculuk-Marksistlik, İslamcılık, Türkçülük geçişleriyle de bana bir sözde oyuncu-mankenin din değiştirme hadiselerini anımsatmıyor değil. Yoksa bir Hıristiyan’la evlenip din değiştirmenin, “tenezzülen” Milli Gazete’de yazmaktan ne farkı olabilir.

Abdullah İlhan