Mustafa Uçurum'un "Dil ve Edebiyat"ı değerlendiren yazısını, poetikhaber.net'ten alıntılıyoruz.
DERNEK DERGİSİ DEYİP GEÇMEYİN
Ülkemizde derneklerin varlığı, ne işle meşgul oldukları, ne amaca
hizmet ettikleri muallakta olan bir meseledir. Sayısız dernek kurulur, birçok
kişi bunların etrafında toplanır ama yapılan çalışmalara ya da yapılması
hedeflenen planlara bakılınca çoğunun vitrinde olma heveskârlığından öte bir
amaç gütmedikleri anlaşılır.
Dil ve Edebiyat Derneği de uzun zamandır
faaliyet gösteren bir dernek. Bizim pek de alışık olmadığımız bir gayretle
çalışmalarını sürdüren derneğin bir de dergisi var. Dernek dergisi dediğimde
sakın ola ki dernek faaliyetlerini reklâm eden dergi broşürler akla gelmesin. Bu
dergi bildiğimiz edebiyat dergilerinden. Kasım 2012’de 47. sayısı çıktı. Bir
dergide olması gereken birçok özelliği barındıran dergi yoğun içeriğiyle de
hedefinin mesaj vermek olduğunu ispatlar mahiyette.
Derginin son sayısı
“Mavera Özel Sayısı” olarak çıktı. Mavera dergisinin çıkış hikâyesi, mücadelesi,
derginin Türkiye üzerindeki etkisi canlı şahitlerle yapılan söyleşilerle
okuyucuya ulaştırılmış. “Mavera bir ekip hareketidir.” diyen Rasim Özdenören,
derginin bütün safhalarında bulunmuş bir isim olarak Üzeyir İlbak’la bir söyleşi
gerçekleştirmiş. Mavera’nın hikâyesini birinci ağızdan dinlemek için bu söyleşi
önemli bir kaynak olarak dergide yerini alıyor.
Dergi, o kadar geniş bir
çalışma hazırlamış ki Mavera dendiğinde akla gelen her ismi sayfalarına taşımış.
Mavera’nın ülke gençliği ve edebiyatı üzerindeki etkilerinden bahseden yazarlar,
özellikle “mektep dergi” vurgusunu pekiştiriyorlar.
Dil ve Edebiyat
dergisi 47. sayısında Mavera’yla birlikte dergicilik üzerine de çalışmalara yer
vermiş. Özellikle Atasoy Müftüoğlu ile yapılan söyleşi, bu konuda oldukça dikkat
çekici noktalara vurgu yapıyor. Mavera ve dergicilik geleneğine değinen
Müftüoğlu, dergilerin önemine, görevine dair deneyimlerinden de örneklerle
gençlere her zamanki gibi “ağabeylik” yapıyor.
Dil ve Edebiyat dergisi
43. sayısında da Mavera’nın Dört Güzel Adamı başlığıyla okuyucuna ulaşmıştı.
Dergide dikkat çeken bu Mavera vurgusu, olumlu bir yön belirleme olarak dikkat
çekiyor. Derginin hedefinde Mavera gibi olma gayreti varsa derginin yeni
sayılarında bizleri birçok güzelliğin beklediği işaretini de alabiliriz.
Mavera’nın bir dergiden çok bir ruh onarıcı hüviyetiyle çıktığına vurgu
yapan Dil ve Edebiyat dergisi, hazırladığı bu özel sayı ile dergilerin de bir
ruhu olduğunu günümüz okuruna canlı tanıkların katkılarıyla göstermiştir. Böyle
derneklerimiz ve dergilerimiz çoğalsın. Bizler de dernek dendiğinde güzel
çağrışımları hatırlayalım. İyi bir niyetle yapılan her şeye çok ihtiyacımız var.
Eksik olmasınlar.
Mustafa Uçurum
0 Yorumlar